Çarşamba, Eylül 29, 2010

İçimde kalmasın....


Şimdi blogları dolaşırken bazı annelerin çocuklarına hiç televizyon izletmediğine ve hatta bir iki defa çizgi film izledi diye kahrolan annelere rasladım malesef ben de bu anneler katagorisine az buçuk giriyorum ama çizgi film kısmına değil.Her anne gibi zararlı şeyleri izlemelerine karşıyım..

Büyüdükçe dışarda oyun oynamanın,ağaçlara tırmanmanın,çizfi film seyretmenin zevkini unutup,çocuklarımıza da yaptırmıyoruz nedense...Şimdi çocuğu daha küçücük yaşta kreş ortamına sokuyoruz,daha sonra okul,dersane,sınav,sınav...Bir de çizgi film hakkını elinden almak ,çocuğu çocuk gibi değilde olgun bir insan gibi görmek bana çok saçma geldi..Acaba biz mi hatalıyız yoksa bizi büyüten akşama kadar dışarda oynamamıza izin veren,istediğimiz kadar çizgi film seyretmemize ses çıkartmayan velhasıl bizi özgür bırakan annelerimiz mi hatalı anlayamadım.Oysa ki bir çoğumuz çocukluğumuzu hala unutamıyoruz arkadaşlarımızı,o dönemde seyrettiğimiz şeker kızı,heidiyi...hangimiz arkadaşlarımız dışardayken eve kapanıp anne babayla oynamak isterdik ya da bir kreşe kapatılmak isterdik ya da sınav sınav diye yarış atı olmak iserdik şahsen ben kendi adıma hiç istemezdim iyi ki 70'lerde doğmuşum bu zamanda doğmak resmen çocuklarımızı eziyetimize ortak etmek çünkü devir kötü saldım çayıra mevlam kayıra olmuyor tabi ama bari çizgi film haklarını ellerinden almayalım bırakalım çocuklarımız çocuk kalsın,çocukluklarını yaşasın.dağıtsın bozsun,şımarsın....

Bu yazıyı en çok kendime yazıyorum çocuklarımın çocuk olduğunu çoğu zaman kendim de unutunca bu yazdıklarımı okuyayım bari...