Salı, Aralık 30, 2008

Mutlu Yılaaaaar...


Yeni yıl hepimize sağlık,mutluluk ve huzur getirsin inşallah.Bütün dileklerimiz gerçekleşsin......Hoşgeldiiiin 2009.....
.
Üç gün izin aldım Armutlu tatil köyüne gidiyorum kısmetse....20009 yılında görüşmek üzere kendinize iyi bakın,sevgiyle kalın......

Pazartesi, Aralık 29, 2008

Krem rengi şalım bitti.....

Anneme yaptığım siyah şalın birde kremini yaptım...Yine Sena hanımın mankenliğinde sizlerin beyenisine sunuyorum.Nasıl olmuş?...Bunda örnek daha çok belli oldu....
.
Daha annem görmedi görüp beyenirse bunu da ona hediye edicem....Bu arada Serra nasıl poz vermiş öyle şimdi farkettim.Televizyon seyrediyor biryandan da eli işte gözü oynaşta....
.
Hayırlı haftalar......

Cuma, Aralık 26, 2008

İşte Bu Bizim Hikayemiz......


Hikayemiz 1996 yılının Aralık ayında başladı; Genç kız o yıl girdiği memuriyet sınavının sonuçlarını büyük bir heyecanla bekliyordu.....Aklında fikrinde girdiği sınavın sonuçlarından başka bir şey yoktu.Artık kendi parasını kazanıp çalışma hayatının heyecanını tadmak istiyordu....
.
Genç kızın annesinin samimi bir arkadaşı vardı,tesadüf bu komşunun gelini onların karşı dairelerine taşınmıştı ve genç kızla çok iyi arkadaş olmuşlardı....Derken bir gün annesi genç kıza karşılarına taşınan komşunun gelininin erkek kardeşinin kendisiyle bir görüşmek istediğini söyledi.......
.
Genç kız kıyamet kopardı,görücü usulü evlenmeyi hiç düşünmüyordu ve hayat onun için daha yeni başlıyordu....Fakat annesi bir görüşmesini tavsiye etmişti.Bir görüşmekten hiç bir şey olmazdı,kendi kararını kendi verecekti...Genç kız bir görüşmeye lütfen razı olmuştu.....
.
Genç kız ve delikanlı görüştüler..................O görüşmeden 1 hafta sonla nişanlandılar ve 1 sene sonra da evlendiler....
.
Hikayemizin kahramanları şu anda nerede ve ne yapıyor diye merak ediyorsanız, Kendileri,mutluluklarına mutluluk katan Sena ve Serra adında iki meleğin anne ve babası olarak yarın kutlayacakları 11. evlilik yıldönümlerinin heyecanını yaşayarak sizlere iyi hafta sonları diliyorlar,hepiniz sevgiyle kalın.....

Perşembe, Aralık 25, 2008

Bir El de Sen Uzat.....


Dün bir yorum aldım, bir el uzat adlı blog arkadaşımız çok faydalı işlere imza atmış.Bloğunu gezdim başarılarını gördüm.Çok güzel bir davranış kendisini yürekten tebrik ediyorum ve yorumunu yayınlıyorum..

Blogcular olarak başlatmış olduğumuz yardım ve ziyaret organizasyonlarımızın ilki olan Huzur evi ziyaretimiz başarıyla tamamlanmıştır. Şimdiki Hedefimiz Bartın ilinde bulunan Gözde BirÖz Çocuk yuvası yardım ve ziyaret emek.

İlgili bütün ayrıntıları www.bireluzat.com adresinden görebilirsiniz. Blogcular olarak Yardım konularında sizlerle el ele olarak daha fazla kimsesizimize ulaşmayı hedefliyoruz. En büyük desteğiniz bu konuya bloglarınızda yer vermeniz olacaktır. Bundan sonra gerçekleşecek organiasyonlarımızda sizleride aramızda görmekten mutluluk duyarız.www.bireluzat.com

Çarşamba, Aralık 24, 2008

Kızım Kitap Okumayı Sevmiyooor.....

Kızım neden kitap okumayı sevmiyor?..Sevdirmek için neler yapabilirim?...

Oysa ki kitap en candan arkadaştır insana...Yeni yerler keşfederiz,yeni insanlar tanırız kitap sayfalarının arasında.....Bu duruma çok üzülüyorum,benim gibi kitap için deliren biririnin kızı kitap okumayı hiiiiç ama hiiiiç sevmesin,anlıyamıyorum anlamak da istemiyorum.

Ben küçükken şimdiki gibi imkanlar nerde.......Bir kitap bulsam onu okumadan uyumazdım.Türkçe ders kitaplarının hikayelerini bile okurdum....
.
Şu anda işyerimdeki çekmecem bile okunacak kitaplarla dolu,kitap okurken başka dünyalara gidiyorum sanki o insanlarla o anda yaşıyormuşum gibi....fakat bu sevgiyi bir türlü kızıma alıştıramadım o kitap okumayı çok zor bir iş olarak görüyor....

Dün akşam eve gittim Sena dersin var mı kızım diye herzamanki gibi sordum,yok anne dedi. O zaman kızım bir kitap oku dedim,tamam yemekten sonra söööööz okuyacağım dedi,yemek yendi kızım kitap oku dur anne portakal yiyeyim öyle,su içeyim öyle......İçinde yok çocuğumun,çok üzülüyorum.Bazen kızım bendeki kitap sevgisinin yarısını alabilseymişsin sana yetecekmiş diyorum,galiba babasına çekti eşimde bana özenerek kitap okumaya başlar ama 5-10 sayfadan gerisi gelmez....

Ama küçüğümden umutluyum şimdilik aldığım hikaye kitaplarının resimlerine bakarak bana çok güzel okuyor,kitabını seviyormusun kızım deyince seviyorum diyor.İnşallah Serra kitap okumayı sever de benim emeklerim boşa çıkmamış olur.Ben de kızıma hep hayalini kurduğum kitaplığı kurarım....
.
Küçüklüğümden beri kitap delisi olduğum için annem zaman zaman kızardı,bu kadar çok okuma kör olacaksın diye...Ben de hep hayal kurardım kızım olunca birlikte kitaplar okuyacağız diye.....Neyse daha geç kalmış sayılmayız,elbet bir gün kitabın dostluğunu anlayacaklar...Yaşasın kitap okumak....
.
İşyerimde okumakta olduğum kitaplarımdan bazıları....
.

Pazartesi, Aralık 22, 2008

Haftasonumuz......

Haftasonu iş arkadaşım Gülçin'in evindeydik...Bize yaptığı mamaların bir kısmını çektim ama sonra tabaklar hazırlanırken resim çekmeyi unutmuşum.Bu görüklerinizden hariç nefis bir böreği ve mısır ekmeği de vardı.Hepsi çok güzeldi ellerine sağlık canım arkadaşım.... Sıra sıra inciler.....Yasemin'in oğlu Çağrı,Sena,Gülçin'in kızı Ezgi,Serra,Yasemin'in kızı Cemre....





Remziye'nin oğlu Musa....Annelerden çok çocuklar vardı ama neyse onlar odalarında kudurdular,pek bizimle ilgilenmediler....



Küçükler hanım hanımcık otururken büyükler oynadılar....




Şu tatlılıklara bakın Allah aşkına,pek masumlar....


Evet son olarak kızların bana zorla aldırdıkları bez bebek....Koca kızıma da aldık,bu resmi de Sena çekmiş zaten.....


Hepinize iyi haftalar diliyorum,kendinize çok iyi bakın...Sevgiler.....

Cuma, Aralık 19, 2008

Fark Etmeli İnsan.....


Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı.

Farkı farketmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...

Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.

Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.

Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.

Henüz bebekken 'Dünya benim!' dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların 'her şeyi bırakıp gidiyorum işte!'dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.

Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.

Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrailin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan

Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.

Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı.
.
Gülün hemen dibindeki dikeni dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli.

Evinde kedi, köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.

Eşine 'seni çok seviyorum!' demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.

Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.

Zenginliğin ve bereket in sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.

Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli, fark etmeliyiz çok geç olmadan....

Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti yarın meçhuldür... O halde ömür dediğin bir gündür,o da bugündür....>


(Can Yücel)

Perşembe, Aralık 18, 2008

Klozet Takımım......

Klozet takımımın büyük parçasını bir hevesle yaptım,banyoya serdim ama küçük bir sorun oldu,kapı açılıp kapanmıyor.Kapıları değiştirmeyi düşünüyorum ama bu şimdilik olmaz biraz zamanı var.Öbür parçalarını yapmadan önce aklıma bir fikir geldi! ....Acaba ben bunu söküp kızların odasına büyükçe bir halımı yapayım.İki kilo ip almıştım yeter mi?....Yoksa eksik parçaları da tamamlayıp kapılarımı yaptırmayı mı bekleyeyim?.....

Çarşamba, Aralık 17, 2008

Çooook Beklenen Bir Meleğin Süeteri.....


İş arkadaşım Kader'in doğacak bebişine yaptım bu süeteri...Çok beklenen çok istenen bir bebiş ,yaklaşık 10 senedir bekleniyordu.Çok şükür Rabbim arkadaşıma da bu güzel duyguyu tattırdı.Hayırlısıyla 1-1,5 ay sonra bebeğini kucağına alacak...
.
Ben de bu süeteri meleğime ördüm inşallah sağlıkla sıhhatle giymeyi nasip eder Rabbim...

Pazartesi, Aralık 15, 2008

9 Gün Tatiden Sonra İş Olur Mu?........

Dokuz gün tatilden sonra yine geldik işe...Ne güzel gezerek geçirdik tatilimizi....En çok da çocuklarara yaradı bu gezmeler,en büyüğünden en küçüğüne kadar yüzlerinden gülücükler eksik olmadı...Neyse ben işlerimi yoluna koyayım,hepinizi öpüyorum,iyi haftalar......

Daha arife gününden başladılar gezmeye......Gamzenur hanım babasının kucağında pozlar veriyor.....

Babannesinin kucağında gülücükler dağıtıyor......Dedemiz biraz ayrı kalmış bizden galiba.....




Bayramın keyfini en çok onlar çıkardı.Bir ömür boyu gülen yüzleri hiç solmasın inşallah.....Çocuk olmak vardı...Dert yok.....Tasa yok...İş yoookkkk......

Cuma, Aralık 05, 2008

İyi Bayramlaaaaaaaaar......



Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar,mutlulukların bir ömür boyu peşinizi bırakmamasını dilerim....

Sevgiyle kalın.......Hepinizi öpüyoruuuuuuuuuum.....

Perşembe, Aralık 04, 2008

Bir de Dantel Örneğimiz Olsun....




Geçen yaz kızlarıma başladığım yatak odası danteli,örgülerden yapmaya pek fırsat bulamasam da sıkılınca bazen alıyorum elime şimdilik sadece 2,5 parça yapabildim.Küçük motifler tek tek yapıldığı için bayağı el oyalıyor.Ama kızlarıma birer takım yapacağım çok şık duruyor.Örneğini Gözde dantel dergisinden çıkarttım...Floş iplikle örüyorum,bir kere ütüleyince bir daha ütü gerektirmiyor...Büyük kolaylık...

Melekler'den Kısa Kısa....

Bu fotoğrafları hafta sonu annemdeyken çekmiştim...Berkay ve Serra televizyon karşısında kıvırtıyorlar.Video yüklemeyi bilemiyorum.Bilebilsem ne görüntüler çıkacak ortaya...Bir alemler....

Ağır ablalar da oturmuşlar mutfakta.....Annemin mutfağına bayılıyorum, o kadar büyük ki 2 çekyat,bir köşe mutfak masası rahatlıkla sığıyor...Mutfakta akşama kadar otur,tam benlik....

Winx hastasıyız ya.....Bloom'lu resim gösteriyoruz...Tabiii bu resimleri bana ne diller döküp de aldığı dergilerden özenle kesilip kısa süre sonra da buruşturulup çöpe giden resimler...

Çarşamba, Aralık 03, 2008

İplerimi Aldıııım....


Öğlen gittim Eminönü'ne iplerimi aldım.Banyom pembe olduğu için pembe beyaz aldım.
.
Bu iplerin bir ince bir de kalın çeşitleri varmış kalın olanları paspaslıkmış.Bir de upuzuuun 9 numara şiş aldım.Elçin'ciğimin söylediği yöntemle bir tarafı ters bir tarafı düz şekinde öreceğim.Bana kolay gelsin....

Annemin Şalı Bitti...



Anneciğime yaptığım şalı da bitirdim çok şükür.Mankenliği de Sena hanım yaptı bir ara annemin üstünde de çekerim artık....
.
Orta kısmını haraşo olarak ördüm,kenarlara da tığ ile örümcek ördüm.İpimde Nako Lame ip pırıl pırıl parlıyor,100 'er gramdan 3 yumağa yakın ip gitti.....
.
Bir tane de kendime öreyim aynı bu şaldan diyorum ,gerçi bir de şu sakallı iplerden klozet takımı örmeyi istiyorum,hatta bugün Zeynep'le Eminönü'ne gidelim iplerini alalım diyoruz bakalım....Alırsam sizlerle de paylaşırım iki renk örmeyi düşünüyorum.....Becerebilecek miyim acaba?..Zor mudur ki onu örmek?...Deneyip göreceğiz...Çocuk kazağı, süeteri yapmaya benzemez herhalde değil mi?...

Salı, Aralık 02, 2008

Haftasonu mamalarımız.....

Haftasonu mayalı hamurdan poğaça yapayım dedim,hem çocuklar yer hem de Sena'nın beslenmesine koyarım diye düşündüm.Fakat tepsiye dizerken Sena büyük bir hevesle anne kurabiye mi yapıyorsun yoksaaa demez mi...Yok kızım poğaça yapıyorum dedim ama canım da sıkıldı ben pek kurabiyeyi beceremiyorum ya çok fırında tutuyorum ya da az,neyse kızım isteyince akan sular durdu hemen tarif defterimden kolay bir kurabiye tarifi buldum ve ona sürpriz yaptım pişene kadar anlamadı pişince tabağa koydum çok şaşırdı.Anneee çoook güzel olmuuuş diye diye yedi prensesim.Hakikaten çok güzel olmuştu,kızım istediği için yaptım diye bu kadar güzel olmuştu herhalde...Şimdi gelelim tariflere;özellikle mayalı hamurun tarifi hem çok kolay,hem de inanılmaz yumuşak poğaçalar oldu...En kısa zamanda aynı hamurun değişik versiyonlarını deniyeceğim açması filanda çok güzel oluyormuş...



Mayalı hamur;

1/2 su bardağı ılık su

1/2 su bardağı ılık süt

1 su bardağı sıvıyağ

2 yemek kaşığı şeker.
.
1 yemek kaşığı tuz
.
1 paket maya (ben toz maya kullandım)
.
Aldığı kadar un
.
Yapılışı;

Öncelikle toz mayayı ılık su,süt ve şekerle bir kabın içinde buluşturuyoruz,bir güzel kaynaşıyorlar daha sonra içine sıvıyağ,un,tuz ilave ederek yumuşak bir hamur olana kadar yoğuruyoruz,çok yumuşak bir hamur olacak.Sonra yoğrulan ve yorulan hamurumuzu bir köşede 1 saat kadar dinlenmeye bırakıyoruz.

Mayalanan hamurumuzdan küçük parçalar alıp ister poğaça,ister açma,ister pide yapıyoruz.Üstüne yumurta sarısı sürüp 200 dereceli fırında 2o dakika kadar pişiriyoruz(ben soğuk fırına koydum,fırını önceden ısıtmadım) pişince pufidik pufidik poğaçalarımızı afiyetle yiyoruz...


Kurabiye;
.
2 yumurta
.
1 su bardağı pudra şekeri
.
1 paket yumuşamış margarin (ben kasede teremyağ kullandım)
.
1/2 çay bardağı sıvıyağ
.
1 paket vanilya
.
1 paket kabartma tozu
.
Aldığı kadar un.
.
Yapılışı;
.
Bütün malzemeleri karıştırıp yumuşak bir hamur elde ediyoruz,aslında içine ceviz,fındık koysaydım daha güzel olurdu.
.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp tepsiye diziyoruz ve sıcak fırına koyuyoruz.Üstleri hafif kızarınca alıyoruz ve afiyetle yiyoruz...

Pazartesi, Aralık 01, 2008

Serra hanım kuaförlüğe özenirse.....


Odasında sesi çıkmadan oynuyordu.Ben de rahat rahat işlerimi yapıyordum ki....Sena'nın anneeeee koş sesiyle eyvah bir şey oldu diye yüreğim ağzımda yanlarına gitmem bir oldu ve karşılaştığım manzara........

Bir adet yolunmuş tavuk olmuş Serra yaramazı.Sena farketmese bayramda keloğlan gibi gezerdi artık....

Cuma, Kasım 28, 2008

Trafik Çilem...


Bu fotoğrafları akşam servisden çektim.Güya 16.30 da çıkıyoruz ama köprü trafiğinden sonra eve 18.00 dan önce varamıyoruz,malesef..



Bu resimleri de köprüden geçerken çektim.Bu çileli yolculuktan sonra eve pestil gibi gidip ayaklarımı uzatıp dinlemem lazım normalde değil mi?....