Cuma, Ekim 31, 2008

Anne sen yerdesiiin?....


Serra hanım almış dün telefonu eline benimle işyerinden konuşuyormuş gibi konuşuyor;.
- Anne sen yerdesiiin?
- İşdeyim kızım.
- Senin işyerin nerde?..
- Çok uzakta kızım.
- Ben de delcem.
- Olur annem.
- Ama ablam delmesin,o babasının işyerine ditsin.
.
Dağdan gelmiş bağdakini kovuyor.Yanındaki kırmızı otobüste benim servisim,ona binip işe gittik biz akşam kızımla,ablası da babasının iş yerine gitti.Ablasının babası Serra'nın nesi oluyor pek merak ettim..
.
Sena hanım da daha yeni aldığım çorabını ilk giymede nasıl becerdiyse yırtmış onu gösteriyor.Babanın işyerine öyle gidemezsin tabi çocuğum başka çorap giy...
.
Akşam kızlarımla işyerine gitmecilik oynadık,pek eylendik.Serra'yı sahiden getirsem işe pek eyleneceğimiz!.... kesin.

Perşembe, Ekim 30, 2008

Mevlüt resimlerimiz....



Halasının balböceğinin bebek mevlüdünü yaptık,çok güzel geçti ve çok kalabalıktık.Sağolsunlar bütün komşular gelmeye çalışmışlardı....Gamze Nur hanım halasına pozlar verdi,maşallah subhanallah......


Bebek ilahisi söylenirken böyle kucakta gezdiriliyor bebek,çok duygulu zamanlardı,ilahiyi söyleyen Ayşe teyzenin ağzına sağlık.....

Berkay beyin şöyle dururken resmini çekmek ne mümkün,illaki yürüyecek kurtlu....Üstündeki süeteri de yeni ördüm,aslında onunla güzel bir fotoğrafını çekmek istedim ama ne mümkün,durduğu yerde durmuyor,yaramaz.....

Ceyda hanım da o gün biraz ateşliydi,gitmemiş ana sınıfına..Pek masum pozlar verdi halasına..
.
Eeee Serra hanım durur mu hemen ablasını taklit etti....Sena okulda,zor ikna ettim ama Ceyda'nın okula gitmeyip de mevlütte olduğunu bir öğrenirse vay halime....
.
Çok şükür bloglardaki yasaklar kalkmış,şu kısacık zamanda bile sizleri çok özledim,kendinize iyi bakın..

Pazartesi, Ekim 27, 2008

Şükür kavuşturana

Ohhh nihayet bugün öğleden sonra bloğuma kavuştum çok şükür.İnanamıyorum bloğumuzun engellendiğine çok kızgınım....
Ama neyse şu anda bloğum karşımda yüzüm güldü...

Cuma günü Gamze Nur'a bebek mevlüdü yapmıştık onları yayınlayacaktım bir heves ama sabahtan beri giremiyorum bloğuma,neyse öğleden sonra açıldı..Resimleri bir ara yayınlarım,şimdi biraz arkadaşlarımı dolanayım,hepinizi çok özledim.

Perşembe, Ekim 23, 2008

Sürpriz karşılama.....

Akşam servisden inince meleklerimi karşımda gördüm,babalarıyla beni karşılamaya gelmişler.

Sena hanımın pozu,Serra'da arkadan yetişmeye çalışıyor.Bir yandan da babasına sesleniyor.

İndiğim yerde park var mecburen uğradık...El mahkum...



Neyse parktan da heveslerini aldılar.Motora kuruldular,bana yer yok tabi....Eeeee hani beni karşılamaya gelmiştiniz?......


Çarşamba, Ekim 22, 2008

Bir Kelebeğin Hikayesi....


Bir gün, kirlarda gezintiye çikan bir adam, kenara oturdugu otlardan birinin dalinda , küçük bir kozanin varligini fark etti. Koza ha açildi ha açilacak gibiydi.

Adam , bunun bir kelebek kozasi oldugunu tahmin ediyordu. Böyle bir firsat bir daha ele geçmez diye düsündü; ve bir kelebegin dünya yüzü gördügü ilk dakikalara sahit olmak istedi.

Dakikalar dakikalari kovaladi , saatler geçmeye basladi , ama henüz kelebegin küçük bedeni o delikten çikmadi. Sanki , kelebegin disari çikmak için çaba harcamaktan vazgeçmis olabilecegini düsündü.

Sanki kelebek elinden gelen her seyi yapmis da , artik yapabilecegi bir sey kalmamis gibi geldi ona. Bu yüzden , kelebege yardimci olmaya karar verdi: cebindeki küçük çakiyi çikarip kozadaki deligi bir cerrah titizligiyle büyütmeye basladi.

Böylece , bir-iki dakika içinde kelebek kolayca disari çikiverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük , kanatlari burus burustu. Adam kelebegi izlemeye devam etti; çünkü kanatlarinin her an açilip genisleyecegini ve narin bedenini tasiyacak kadar güçlenecegini umuyordu

Ama bunlardan hiçbiri olmadi. Kelebek , hayatinin geri kalanini , kurumus bir beden ve burusmus kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de , asla uçamadi.

Adamin bütün iyi niyetine ve yardimseverligine ragmen anlayamadigi sey , kozanin kisitlayiciliginin ve buna karsilik kelebegin daracik bir delikten disari çikmak için gereken çabanin , Allah'in kelebegin bedenindeki siviyi onun kanatlarina göndermek ve bu sayede kozanin kisitlayiciligindan kurtuldugu anda onun uçmasini saglamak için seçtigi bir yol olduguydu.

Bu gerçegi ögrendiginde , hayat boyu unutamayacagi bir sey de ögrenmisti: Bazen , hayatta tam olarak ihtiyaç duydugumuz sey , çabalardir. Eger ALLAH , hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi , o zaman , bir anlamda sakat kalirdik . Olabilecegimiz kadar güçlenemezdik o zaman . Ve asla uçamazdik
(Netten)

Önümüze çıkan engeller belki o anda bize zor gelebilir ama küçücük bir kelebeğin bile çabasını yapabilecek kadar sabrımız ve gayretimiz var mı acaba?....

Salı, Ekim 21, 2008

Akvaryumumuz....




Kedi,civciv derken bu da kızlarım ve babasının son hayvanları balıklarımız....
.
Hayvansız yaşayamıyor benimkiler bakalım bu şirin balıklar ne kadar kalabilecek,malum civcivlerimizi yıkamaya kalkan Serra faktörü var evimizde.bakalım bu balıkların başına neler gelecek?...

Zar zor balkona koydurmayı başarabildim eşime,balkon kapalı inşallah kışın üşümezler ama bu kadar büyük akvaryumu da salonun ortasına koyduramazdım doğrusu.....

Pazartesi, Ekim 20, 2008

Sevgisiz Hayat,Anlamsızdır...



Sevgili arkadaşım Semra'cım beni uluslarası arkadaşlık ödülüne layık görmüş.Kendisine çok teşekkür ediyorum.

İyi ki blog dünyasını keşfedip ben de aranıza katılmışım çok güzel dostluklar edindim.Sanki yıllardır tanıdığım insanlar oldunuz.Sizleri çok seviyorum ve hepinize ayrı ayrı arkadaşlık ödülünü gönderiyorum.


UNUTMAYALIM Kİ…………

Sevgisiz zeka, bizi küstah yapar.

Sevgisiz adalet, bizi dizginsiz yapar.

Sevgisiz diplomasi, bizi iki yüzlü yapar.

Sevgisiz başarı, bizi kibirli yapar.

Sevgisiz zenginlik, bizi haris yapar.

Sevgisiz uysallık, bizi hizmetkâr yapar.

Sevgisiz yoksulluk, bizi mağrur, aksi yapar.

Sevgisiz güzellik, bizi gülünç yapar.

Sevgisiz kudret, bizi zorba, despot yapar.

Sevgisiz çalışma, bizi köle yapar.

Sevgisiz sadelik, bizi değersiz yapar

.Sevgisiz yasa, kural, bizi tutsak yapar.

Sevgisiz siyaset, bizi bencil yapar.

Sevgisiz inanç, bizi bağnaz yapar.

SEVGİSİZ HAYAT... ANLAMSIZDIR... ...…


Cuma, Ekim 17, 2008

İşyerindeki Gariban Kahvaltımız....


İş arkadaşlarımızla kurduğumuz gariban sofrası....Baklava börekten tatlı geldi ama hepimize doğrusu...Dün akşam işden dönünce bir de misafirliğe gittik.Eşimin iş arkadaşı ev aldı,bizde hayırlı olsuna gittik.Sağolsun Canan,çok güzel mamalar hazırlamış,ellerine sağlık canım arkadaşım...


Serra hanımın da huysuzluğu üstündeydi,eliyle yüzünü kapatmadığı tek fotoğraf karesi bu...

Tabi haftaiçi gezmeye gidersek çocuğum da böyle gittiği yerlerde ders yapmak zorunda kalır.Gaddar anne ben...

Gerçi pek öyle hafta arası dışarı çıkmayı sevmem ama arkadaşlarımız sadece dün akşam müsaitlermiş,yoksa bana kalsa haftasonu gitmeyi tercih ederdim.Çünkü meleklerim geç yatınca sabah kalkmakta epeyi zorlandılar...
.
Hepinize mutlu,huzurlu bir haftasonu diliyorum,her şey gönlünüzce olsun.Hayırlı Cumalar.....

Salı, Ekim 14, 2008

Sabah....sabah.....

Her sabah olduğu gibi kızlarımla kalktık ve annanemize doğru yola çıktık.Resimler biraz karanlık çünkü saat çok erkem 06.40 gibi...
İşyerim karşıda olduğu için erken saatte servise yetişmem gerekiyor.Meleklerim de uyku sersemi bana eşlik etmeye çalışıyorlar,canlarım benim...
Benim çıkmamı merdivenlere oturup bekliyorlar.Uyku gözlerinden akıyor...Serra hanımın biberonu hazır ve nazır elimizde....

Apartmandan çıkıyoruz,bismillah bakalım.Hava da tam aydınlanmamış....

Yolda sağa sola bakınma hallerimiz,çocuklar nerdeyse rüyalarında yürüycekler valla....



Serra hanım bir kedi gördü bile...anne çot tatlı,beni çot seviyor di mi anne diye diye gidiyoruz.Kedi de peşimizde...



Annanemize geldik nihayet.Gerçi yolculuğumuz maksimum 5 dakika sürdü....
Veee...final annanelerinin yatağına bir güzel yerleşip tahmine 10'a kadar uyuycak olan melekler....



Ben de dışarı çıkınca ne göreyim Serra'nın yollarda aşık olduğu kedi..Bizi takip etmiş annemlerin kapısının önünde bekliyordu,bilmem hala bekliyor mudur?..Herhalde o da Serra'yı pek sevdi...


Pazartesi, Ekim 13, 2008

Serra hanımın süt krizi.....



Haftasonu,Sena kursa başladı.Bizim de erken kalkmalarımız...Artık haftasonları keyif yapmak hayal oldu.
.
Serra hanım da ablasının peşinden ayağa dikilince çok hoş!!! vakitler geçirdik kendileriyle.Resimlerde o vakitlerimizden süt krizi tutan Serra sütünün ısınmasın beklerken dayanamayıp tezgah üstünde ufak bir keşfe çıktı.
.
Bu arada patlıcan oturtması yaptım arkadaşlar.Suda görünen nesneler de patlıcan,tarafımızdan afiyetle yenildiler.
.
Hayırlı haftalar diliyorum,yüzünüzden gülücükler eksik olmasın...

Cuma, Ekim 10, 2008

Sevgi Emek İster.....

Yolculugun bir asamasinda iki arkadas tartisirlar biri ötekine bir tokat atar. Tokati yiyenin cani çok yanar ama tek kelime etmez ve kumun üzerine su sözleri yazar:
.
BUGÜN EN IYI ARKADASIM BANA BIR TOKAT ATTI.
.
Yikanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler. Tokadi yiyen yikanirken bataga saplanir, bogulmak üzereyken arkadasi tarafindan kurtarilir. Tam selamete çiktiktan sonra bir kaya parçasi üzerine su sözleri kazir:
.
BUGÜN EN IYI ARKADASIM BENIM HAYATIMI KURTARDI.
.
Tokadi vuran ve sonra en iyi arkadasinin hayatini kurtaran kisi ona söyle der:Senin canini yaktigimda bunu kum üzerine yazdin ama simdi kayaya kaziyorsun, neden?
.
Öbür arkadas ona söyle cevap verir. Biri bizi incittiginde bunu kum üzerine yazmaliyiz ki bagislama rüzgari estiginde onu silebilsin. Ama biri bize iyi bir sey yaparsa onu kayaya kazimali ki onu hiçbir rüzgar yok etmesin.
.
INCINMELERINIZI KUMA, GÖRDÜGÜNÜZ IYILIKLERI KAYALARA KAZIMAYI ÖGRENIN.
.
Denilir ki: özel birini bulmak bir dakikanizi alir, onu degerlendirmeniz bir saat içinde olur, onu sevmek için bir gün yeter ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir.
.
SeVmeK IçIn "YüReK", SürDüRmEk IçIn "EmEk" GeReK...
(alıntı)
.
Ne güzel söz ve ne güzel bir hikaye sevmek için yürek,sürdürmek için emek gerek.Çok etkilendim ve sizinle de paylaşmak istedim.
Sevgiyle kalın.Hayırlı cumalar ve haftasonları....

Perşembe, Ekim 09, 2008

DNA testi sobemiz....

Canım arkadaşım Smilena beni sobelemiş DNA testi için,teşekkür ediyorum ve testten çıkan sonuçları yayınlıyorum.

Ruh Hali: Hayalperest

İçin can attığını gösteriyor. Ya sürekli şımartılan birisin ya da o kadar yoğun bir hayatın var ki kendine zaman ayıramıyorsun.Romantik ve sofistike bir yapın var. Geniş manzaraları seyretmek sana haz veriyor.. Nostaljik ve hatıralarını canlandıran yerleri ziyaret etmekten haz alıyorsunMüzik hayatının fonunda çalsın istiyorsun. Gerçek dünyadan bir süre de olsa kopmanı ve rahatlamanı sağlıyor.Sana göre sanat, emek ve ince işçilik demek. Hiçbir şey gerçek ustalığın yerini tutmaz.

Eğlence : Firari

Tatilde deneyimi her zaman konforun önünde tutuyorsun.Gittiğin yönü tayin etme özgürlüğünü seviyorsun.Tutkularının sana yön vermesini seviyorsun.Muhtemelen yalnız vakit geçirmekten zevk alıyorsun, içgüdülerin ve merakın seni bütün dünyayı keşfetmeye zorluyor.Boş ve 'sakin' zamanlarını kendinle bağlantı kurmaya çalışarak geçiriyorsun.İnsanlardan uzaklaşmaktan, hayal gücünü keşfetmekten çekinmiyorsun.Seni rahatsız eden nedir ? Etrafındaki herşeyin temiz ,düzenli olmasını ve güzel kokmasını istersin. Çok fazla şey istemiyorsun, öyle değil mi?

Alışkanlıklar : Keyif Düşkünü

İçten içe sağlıklı bir yaşam sürdürmek gerektiğininin farkında olsan da, günü geçirmek için ihtiyaç hissettiğin vazgeçilmezlerin var. Tam bir alışkanlık yaratığısın.Evinde modern ve "cool "bir zevkin var.Tarz yaratan birisin. Dekorasyon sadece fonksiyonel değil, tarz sahibi de olmalı.Sağlıklı kararlar alma aşamasında endişeli değilsin. Hayatı basit tarafından algılıyor ve kendini sıkıntıya sokmuyorsun.

Aşk :Evcimen

Aile hayatını ve beraberinde getirdiği herşeyi çok önemsiyorsun. Baba/Anne ile çoçuğu arasındaki ilişki çok özeldir. Gerçek bir ev insanısın.Özgürlük senin için, her zaman, her yerde iletişim kurabileceğin teknolojiye erişebilmek.Her an yeni kapılar açabilmelisin.

Bu testtin çoğunluğu doğru çıktı,güzel bir test.Ben de pası annecik ve elçin'ciğime atıyorum,kolay gelsin diyorum.

Salı, Ekim 07, 2008

Dişçi maceram...

Merhaba arkadaşlar,dün akşam bana kan kusturan azı dişimle dişçi koltuğunda vedalaştık,ama bu vedalaşma gayet ağrılı bir vedalaşma oldu,kendisinden ayrıldığım için hiç pişmanlık duymuyorum..
.
Şu anda antibiyotik ve ağrı kesici kullanıyorum zira sevgili dişim benden ayrılmamak için epeyi direndi,çıkarken dişetime derin bir oyuk açtı.
.
Dişimi başarıyla çeken fedakar doktoruma da teşekkür ederim,benim gibi iğne görünce fenalaşan bir kişinin dişini ustalıkla çekmeyi başardı sağolsun.
.
Tabii ben bu arada anlamsız sorularımla kadıncağızı bunaltmış olabilirim... (galiba bunalttım çünkü artık muayeneden çıkarken zoraki gülümsüyordu....)
.
Yine de ben fedakar ve çalışkan bir kişi olarak işe gelmiş bulunmaktayım efendim,kolay gelsin bana.....Sevgiyle kalın...

Pazartesi, Ekim 06, 2008

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.....


BU VATAN
.
Her karış toprağı sulandı kanla
Bu vatan kolayca vatan olmadı
Bedeli ödendi sayısız canla
Bu vatan kolayca vatan olmadı
Allah Allah oldu ilk sözlerimiz
Düşman tanımadı öfkelerimiz
Bayrak ezan idi simgelerimiz
Bu vatan kolayca vatan olmadı
Şehadete koştu milyonlarca can
Toprakla buluştu gönülde iman
Uğrunda oldular uğrunda kurban
Bu vatan kolayca vatan olmadı
O yüce Resul de şöyle seslendi
Vatan sevgisi de imandan dedi
Ecdadım vatanı namusu bildi
Bu vatan kolayca vatan olmadı
Haktan armağandır armağan sana
Canından aziz bil sahip çık ona
Bu sözü küpe yap tak kulağına
Bu vatan kolayca vatan olmadı
(Netten alıntıdır)
.

Bayram bittiii......


Bir bayramı daha geride bıraktık ve işe başladık malesef.Dokuz gün tatil hemencecik geçiverdi,yine geldik kürkçü dükkanına....
.
Neyse efendim bayramımız güzel geçti çok şükür.İlk gün babamız gececiydi eve gelince kahvaltıdan sonra annanemize gittik,orda yemek filan derken akşam üstü babannemize geçtik,o gece orda kaldık ertesi gün halamız,babamızın teyzesi,kızları damatları kalabalık bir aile ortamında güzel vakit geçirdik.Akşam üstü teyzemin kızı Sevgi aradı geldik yoksunuz diye,hemen geliyoruz dedik taksiye atlayıp evimize geldik Sevgi'leri ağırladık.Üçüncü günü anneme misafirler geldi,orda zaman geçirdik derkeeeen bayram bitti,...darısı kurban bayramına inşallah.....
.
Şimdi işlerimin başına döneyim,malum hemen hemen bir aydır yoktum,çok çalışmalıyım çoooook.Sevgiyle kalın....