Pazartesi, Haziran 23, 2008

Ben geldim......

Merhaba arkadaşlar dört günlük zorunlu tatilin ardından yine buralardayım.Neler yaptık bir bakalım.
Öncelikle Serra iyileşti maşallah ama bu hastalık bulaşıcıydı galiba, önce Sena sonra Serra,Ceyda ve Berkay hepsi sırayla ateşlendiler kusma,ishal çok zordu ama geçti gitti çok şükür.


Gece 23'den sonra kızlarımla parka gittik.Babamız gececiydi.Biz de annanemize gittik,giderken de yolumuzun üstündeki parka uğradık.Kızlar için değişiklik oldu.





Serra hanım pek keyifli,parkın tadını çıkardı.Zor ikna ettim bıraksam parkta yatacak.

Nınınıııııın Serra hanımın saçları gitti.....Çok üzüldüm ama saçları arkasında düğümlenmiş açmak için çok uğraştım,banyoda kremlerle açmaya çalıştım ama nafile.En son çare kuaföre götürdük ancak bu kadarını kurtarabildiler.Neyse tek tesellim yazın rahat edecek, kışa kadar uzar nasıl olsa.....İnşallah yine kıvırcık çıkar,prensesime pek yakışıyordu.

Çarşamba, Haziran 18, 2008

Serra hasta......


Arkadaşlar,perşembe ve cuma iki gün izin aldım.Serra iyileşememiş bir de üstüne is.hal olmuş.Sena'da öyleymiş bir şey yemeyerek annanelerini üzüyorlarmış.Ben de dört gün bakayım kızlarıma,iyileşirler inşallah Allah'ın izniyle.

Pazartesi görüşmek üzere,kendinize iyi bakın.

Sena hanım işyerimde......







Sena hanım dün benimle işe geldi.Akşam hafif ateşi vardı;kızım yarın gelme daha kötü olursun,başka zaman söz götürürüm demem hiç bir şey ifade etmedi tabi her zaman olduğu gibi.....
.
Sabah benden önce açmış gözlerini ben de geliyorum dedi..Servise de hanımın hazırlanması yüzünden koşarak yetiştik.Bir de baktık Yasemin'de oğlu Çağrı'yı getirmiş.Birbirlerini görünce pek sevindiler.
.
Servisten indik,tünele bindik bir de ne görelim Zeynep'de kızı Beyza'yı getirmiş.Tabi Sena hanımın keyfine diyecek yok,birlikte yemekhaneye gittiler yemek yediler,oyun oynadılar,pek keyifli bir gün geçirdiler.
.
Akşamda eve biraz geç gittik ikinci köprüde kaza olmuş.Bir arabanın hali kötüydü.Allah o arabanın içinden çıkanlara yardım etsin inşallah.Sena'yla koşa koşa eve gittik Serra'yı da annanesinden babası almıştı.Serra bana kapıyı açar açmaz 'Anne sen yerdeydin,niye delmedin' diye hesap sordu.Babasının onu annanesinden alıp getirmesine bozulmuş,bir afra bir tafra ama sebebi varmış tabi...
.
Akşam ateşlendi,gecede biraz kustu.Ben de uykusuz mecbur işe gelmek zorunda kaldım .Şu iki günü geçirelim de haftaya bir hafta izin kullanmayı düşünüyorum,bakalım hayırlısı.....



Pazartesi, Haziran 16, 2008

Hoşgeldin tatil...



Merhabalar,cuma günü izinliydim Sena hanımın karnesini almaya okuluna gittik.Sena'nın bakışlarından da belli olduğu gibi çok heyecanlıydık.Karnelerimizi aldık ,maşallah Sena'ma çok güzel bir karne getirdi hem kendisi hem de biz çok mutlu olduk.





Pazar günüde küçük hanımlara sandalet almaya çıktık.Serra park görür de binmez mi? Yalnız bu pozları çok zor çektim çünkü Sena akşamdan biraz ateşlenmişti oturup kardeşini bekleyemedi huysuz prenses.
.
Neyse kızlarıma çok güzel ciciler aldık,biraz dolaştık.Daha sonra annemlere uğradık ,babama babalar günü için keten bir pantolon almışdık onu verdik,çok beyendi,güle güle giysin canım babam.
.
Bu arada akşamki maçtan bahsetmeden geçemiyeceğim,insanın isteyince her zorluğu yenebileceğini Milli Takımımız çok güzel gösterdi.Bravo onlara ilk yarıda bütün ümitlerimiz tükenmişti ama onlar son onbeş dakikaya üç gol sığdırarak tarih yazdılar.

Avrupa avrupa duy sesimizi
Bu gelen TÜRK'lerin ayak sesleri....

Çarşamba, Haziran 11, 2008

Serra ve Berkay'ın temizlik maceraları




Serra hanım annanesinde temizlik yaparken Berkay'da ablasına yardım etmeye çalışıyor.

Halasının aşkı bir bez de o kapmış babannesinin yerlerini siliyor.

Oh be temizlikler de bitti artık rahat rahat süeterimi yiyebilirim...

Benim temizliğimi beyenmeyen var mı?.....


Pazartesi, Haziran 09, 2008

Düüne dittik




Dün akşam Serra'nın deyimiyle düüne dittik.Daha sabahtan hazırlanıp beklediler komşumuzun oğlunun düğününü.


Serra ve Ceyda'nın romantik dansları maşallah sizlere....


Bir maşallah da Sena'ma genç kız oldu ilk gözağrım benim.


Karşınızda üçlü melekler...Bir çarlileri eksik.


Sena ve Ceyda hararetli hararetli konuşuyorlar...

Halasının ballısı da pozlar verirmiş...




Serra bir ara attı kendini sahneye,bir hayranı ona çiçek verdi(kamereman) çiçeğini koklarken....


Bir de arkadaş buldu kendine ve gelinle damattan önce onlar gelin masasını test ettiler.

Serra uslu durur mu hiç. Merdivenlerden inip çıkarak annesine iyi spor yaptırdı.

Artık düğünün sonlarında Sena ve Serra iyice yerleştiler gelin masasına....


Bana gelince yorgunluktan öldüm bittim.Sabah saati filan duymadım,servisi kaçırdım ve işe geç geldim.

Bir daha cumartesi günü yapılmayan düğünlere gitmemeye yemin ettim.Hele ki küçük canavarımla....

Cuma, Haziran 06, 2008




Zülkarneyn Aleyhisselam ordusuyla gece yolda giderken ordusuna.

- Ayağınıza takılan şeyleri toplayın, diye emir verir.Ordu bu emri duyunca;

içlerinden bir grup:

    -Çok yürüdük, çok yorgunuz. Gece vakti bir de ayağımızı takılan şeyleri toplayarak boşuna ağırlık mı yapacağız. Hiçbir şey toplamayalım, diyerek hiçbir şey toplamıyorlar.

    İkinci grup ise;

- Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım, emre muhalefet etmeyelim.Zira ordu komutanına itaat etmek gerekir, diyerek az bir şey topluyorlar.

    Üçüncü grup ise;

    -Komutanımız bir şeyi boşuna emretmez. Muhakkak bildiği bir şey vardır. Bir hikmete vardır, diyerek bütün abalarını ağzına kadar doldururlar.

    Sabah olduğunda bir de bakıyorlar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler de, ayaklarına değen şeylerin altın olduğunun farkına varamamışlar.

    Bunu anlayınca:Hiç almayan birinci grup;

    -Ah niçin almadık! Nasıl dinlemedik komutanımızın sözünü. Keşke alsaydık! Bir tane bari alsaydık diyerek pişman oluyorlar.

    Az alan ikinci grup ise;

    -Ah ne olaydı da biraz daha fazla alsaydık. Ceplerimizi, abalarımızı hınca hınç doldursaydık diye sitem ediyorlar kendilerine.

    Çok alan üçüncü grup ise:

    - Keşke gereksiz, lüzumu olmayan eşyalarımı atsaydım, daha çok toplasaydım. Her şeyimizi doldursaydık, daha fazla alsaydık diyerek, fazla almalarına rağmen üzülüyorlar.

    İşte bu misalde olduğu gibi,

    Ahirette bütün insanlarda bunun gibi ağıtlarda bulunacak.

    Kafir olan;

    - Keşke iman etseydik, keşke inansaydık da hiç olmasa Cehenneme girdikten sonra iman etmemiz sonucunda Cennete girseydik,ebedi cehennemden kurtulsaydık,

    Mümin, fakat az sevabı olan;

    -Keşke biraz daha sevap işleseydim de, biraz daha ikrama mazhar olsaydım.

    Mümin,çok sevabı olan ise;

    -Ah ne olaydı da Makamımı biraz daha yükseltecek bir vakit daha namaz kılsaydım, biraz daha fazla sadaka verseydim,oruç tutsaydım, biraz daha sevap işleyecek ameller yapsaydım... diyeceklerdir.

    Rabbim bu misallerden ders almak nasip etsin.

    HAYIRLI CUMALARINIZ OLSUN